- sıkıntılı
- tengezar
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
sıkıntılı — sf. 1) Sıkıntısı olan Ağrılar kesilmeyince çok sıkıntılı vaziyete düştüm. R. N. Güntekin 2) Sıkıntı veren, çileli, kasvetli, meşakkatli, mukassi Son birkaç yılındaki oldukça sıkıntılı durumu bir yana bırakılacak olursa maddi bakımdan rahat,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bunlu — sıkıntılı … Beypazari ağzindan sözcükler
geniş bir nefes almak — sıkıntılı bir durumdan kurtulmak, ferahlığa kavuşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mihnet çekmek — sıkıntılı bir duruma katlanmak, sıkıntı çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sırat köprüsünden geçmek — sıkıntılı, eziyetli durumlardan zarar görmeden kurtulmak Biz bu sevgiyi oluştururken, gerçekte bilinçli ya da bilinçsiz ne sırat köprülerinden geçtik. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
çile çıkarmak (veya doldurmak) — sıkıntılı bir işin veya bir durumun sona ermesini beklemek Yirmi beş senedir Beykoz daki o tekke gibi evde çile dolduruyorum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
nezaket kesbetmek — sıkıntılı, nazik, kritik bir durum almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tünelin sonunda ışık görünmek — sıkıntılı durumdan kurtulmak için çare belirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dünya varmış — sıkıntılı bir durumdan kurtulan kimsenin söylediği söz İçerisi zindan gibiydi, oh burada dünya varmış! … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir bu eksikti — sıkıntılı bir durum varken bir yenisinin çıkması üzerine söylenen bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
başı derde girmek — sıkıntılı bir duruma düşmek İlişkilerdeki rol dağılımını sürekli karıştırdığımdan, benim de temizlikçilerle başım hep derde girmiştir. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük